MAJOR OZON UYGULAMASI: Tanım ve tarihçe: Bir diğer adı da otohemoterapi olan majör ozon tedavisi belirli miktardaki kanın vücut dışında ozon ile reaksiyona girmesi sağlandıktan sonra vücuda geri verilmesi esasına dayanan bir tedavi yöntemidir. Tedavide amaç dokularda yapısal veya enzimatik herhangi bir hasar yapmadan geçici oksidatif strese yola açarak biyolojik fonksiyonları uyarmaktır. Ozon ilk defa 1880 yılında Dr. John Harvey Kellogg tarafından tıbbi amaçla kullanılmış olup takip eden yıllar içerisinde farklı hastalıkların tedavisinde kullanımı gündeme gelmiştir. Otohemoterapi kavramı ise ilk defa 1961 yılında Hans Wolff tarafından ortaya atılmış ve uygulanmıştır. Bu tarihten itibaren majör ozon tedavisi tıbbi amaçla kullanılmaktadır. Etki mekanizması: Ozon tedavisinde kullanılan ozon oldukça reaktif ve toksik bir gaz olup, tedavi dozunda kullanılan ozon ile hücresel hasar oluşturulmadan hücre içi antioksidan sistem aktifleştirilir. Vücut dışında oksijen-ozon karışımının belirli miktardaki kan ile karıştırılmasından sonra ozon; plazmadaki antioksidan sistem ile kimyasal tepkimeye girer ve dengeye ulaşamaz. Vücut dışında ilk 5 dakika içerisinde, ozonun tamamı plazmada çözünür ve bu karışımdaki oksijen ise hemoglobine geçer. Plazma vücuda geri verildikten sonra ozonun büyük bir kısmı serbest antioksidan ürünler tarafından hızlı bir şekilde etkisizleştirilir. Kalan ozon ise poliansatüre yağ asitleri (PUFA) ile reaksiyona girer ve bu reaksiyonlar sonucunda reaktif oksijen türevleri (ROT) ve lipit oksidasyonu türevleri (LOT) oluşur. ROT ozon tedavisinin hızlı etkilerinden, LOT ise geç etkilerden sorumludur. LOT, dokulara ulaştığında tekrarlayıcı akut oksidatif strese yol açar ve böylelikle oksidatif stres adaptasyon mekanizmalarını geliştirir. Ürün Hakkındaki Düşünceleriniz... 0 Yorum Yorumlarınız bizim için değerlidir ! Gönder